Dikkatle bakın!
Güneş sistemimizde, Merih (Mars) ile Jupiter arasında, az aşağıda Ceres adı verilen bir cüce gezegen var.
Resmi tarihe göre bu cüce gezegenin 1801'de keşfedildiği söyleniyor. O tarihten bu güne kadar hakkında detaylı bilgi sahibi olunamayan bu gök cismi, günümüzde de esrarını koruyor. NASA bile, Sicilya'nın koruyucu tanrısı kabul ettikleri Ceres'in adını verdikleri bu cüce gezegen hakkında çok sınırlı bilgi verebiliyor. Su bulundurduğu, atmosferi olduğu, küre şeklinde ve düzgün bir şekli olduğu diğer küçük gök cisimleri gibi bozuk şekilli olmadığı, yaşama elverişli olduğu ve önceden bu cüce gezegende yaşam olabileceği, NASA'nın yeni yeni yaptığı bilgi sununları arasında....
Ama tuhaf olan şeyler var; 1966'da "Merih'e nasıl kaçırıldım. Uçan Küre" isimli küçük bir kitapçık yazan Emekli Binbaşı Ali Kocaer'in
o tarihlerdeki iddiaları... 1951'de kaçırıldığını iddia eden, emekli
olduktan sonra da 1966'da bu kitapçığı neşreden merhum Ali Kocaer'in
anlattıkları arasında, Mars'a kaçırıldıktan sonra yaşadıkları hakkında
dikkat çekici bilgiler var.
Kocaer, Mars'a götürüldükten sonra
yaşadıklarını anlattığı kısımda, Mars'lıların kendisine ikram ettiği meyveleri anlatıyor ve bu meyvelerin Mars'ın bize göre ters yüzünde bulunan bir küçük gezegenden getirildiği,
eskiden orada da hayat sahibi insanlar olduğu ama daha sonra oradaki
insanların kendi kendilerini felakete sürüklediklerini, orada
yaşayanların kalmadığı bilgisini veriyor.
Hatırlatmakta fayda var ki bu
kitabın basıldığı yıl olan 1966'da daha NASA yada Sovyetler Ay'a insanlı
tek bir uçuş bile yapamamışlardı. Uzaya gönderebildikleri araçlar ve
kullanılan teknoloji ve elde edilen bilgiler çok çok sınırlıydı. Günümüz
bilim adamları, daha yeni yeni Ceres'i asteroid olarak tanımlamaktan
vazgeçip cüce gezegen kategorisine koydular.
Daha önce de yazmıştım, Ali Kocaer o tarihlerde dev plazma TV'leri, sensörlü ve sesli ikaz yapan otomatik kapıları
da anlatmış. Anlattıkları arasında günümüzde gerçekleşmiş olan başka
teknolojik buluşlar da var. Mesela kendisini Mars'a götüren UFO'nun
içinden bakılınca her bir yanından dışarının göründüğünü de atlamış ve
bu teknoloji de bu sene gerçek oldu.
Araçların ya da yapıların iç
yüzeyini tamamen esnek ve kaliteli görüntü veren ekranlarla kaplayarak
ve dışarıdaki görüntüyü bu ekranlara yansıtarak, sanki arada hiç duvar
ya da kaporta yokmuş gibi bir algı oluşturan bu teknoloji, söz konusu
kitabın yayınlanmasından 48 sene sonra gerçek oldu.
Ne diyorsunuz, Ali Kocaer gerçekten Merih'e kaçırılmış olabilir mi? İddiaları gerçek olabilir mi?
Mehmet Fahri Sertkaya - www.SpaceExplorer.TV
Notlar :
- Penceresiz pencereler... Arada duvar ya da kaporta yokmuş hissi veren ekran teknolojisi hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın.
- Merhum Ali Kocaer'in Merih'e nasıl kaçırıldığını, neler yaşadığını anlattığı kitapçığı okumak için buraya tıklayın.
Haber Kaynağım :