Gerçekten
var olup olmadıklarını bilmiyoruz ama varsa dünya dışı yaşam
formlarıyla iletişime geçmek için yıllardır uğraşıyoruz. Peki ya
uzaylıların bizi bulması hangi ihtimallere bağlı?
Gezegenimiz dışında
bir yaşam ya da daha da ilerisi, bir medeniye olup olmadığı hakkında
emin değiliz. Olduğu yönündeki inanışlar için en iyimser açıklama “bu kadar büyük bir evrende yalnızca biz olduğumuzu düşünmek bencilliktir”den öteye gitmiyor.
Olmadığı yönündeki inanışlar için de “görmüyorsak yoklardır”
demek yeterli. Yetkili kuruluşlar, hükümetler, uzay daireleri şu ana
kadar gezegenimiz dışındaki bir medeniyeti reddetse de birçok bilim
insanı ve araştırmacı bunun aksini düşünüyor ya da inanıyor.
Bu kişilerden biri de ABD’li astronım ve fizikçi Frank Drake…
1930 doğumlu araştırmacı daha 1960’lı yıllarda aklını uzaylılar ile
iletişme geçme çabasıyla bozdu ve bu uğurda araştırmalara başladı. İlk
kez dünya dışı medeniyetler ile iletişim kurma yönünde kurumsal
çalışmalara başlayan isim, kendi adını taşıyan "Drake Denklemi" adlı yöntemi geliştirdi.
Bu yönteme göre sadece Samanyolu Galaksisi’nde en az 10 bin
zeki uygarlık olması gerektiğini bulan araştırmacı, bu medeniyetlerin
de tıpkı bizler gibi evrende başka medeniyetler olup olmadığını
araştırdığını ve bu nedenle uzaya sinyaller gönderebileceğini iddia
ediyor.
Hesaplamanın sonucunda ise yıldız ve gezegenlerin sayısının çok
fazla olması etkili. Değişkenler ne kadar küçük tutulursa tutulsun,
yani ihtimaller ne kadar az olursa olsun 10 bin zeki uygarlık her halükarda geriye kalıyor.
Bu düşünceyle harekete geçen Frank Drake, uzaya başka medeniyetler tarafından gönderilen sinyalleri bulmak için SETI’yı kuruyor. SETI Enstitüsü (Dünya
Dışı Akıllı Yaşam Araştırması Enstitüsü) yıllardır dünya dışındaki
medeniyetlerden gelecek sinyaller için gökyüzünü tarıyor.
1985
yılından beri yapılan çalışmalarda henüz bir sinyal elde edilebilmiş
değil ancak bilim insanları ve araştırmacılar bu sürenin oldukça kısa
olduğu konusunda hem fikir. Yani SETI’nin daha fazla araştırma yapması gerekiyor.
2011 yılında kaynak yetersizliğinden kesintiye uğrayan proje günümüzde tekrar devam etmeye başladı.Yazımızın başlığındaki sorunun bir yanıtını aslında SETI projesiyle ilişkilendirmek mümkün. “Uzaylılar bizi nasıl bulabilir? ya da tam tersi…
Aslında SETI
gibi bir projenin varlığı uzaylıların, daha doğrusu dünya dışı
medeniyetlerin işini kolaylaştırıyor. En azından biz insanlık olarak
yıllardır onlardan gelecek bir sinyali bekliyoruz. Bize radyo sinyali
göndererek ulaşabilirler ancak bu kağıt üstünde basit görünse de
pratikte engeller çok fazla.
SETI sinyalleri tarıyor
ancak medeniyetler arası mesafeler tahminlerimizin çok çok ötesinde
olabilir. Uzaklık engeline başka teknik engeller de eklenince belki
isteseler de uzaylıların bizlere ulaşması henüz mümkün olmadı. Bir
diğer seçenek ise şehir ışıkları…
Tabii ki gelişmiş
şehirlerin, bölgelerin ışıkları uzaydan görünebilecek mesafede ancak
belli bir noktaya kadar. Bu senaryoda ışık kaynağının türüne odaklanmak
etkili olabilir. Uzaylılar yapay ışık kaynaklarını tarayarak da bize
ulaşmaları mümkün. Tabii ki tüm bunlar için en az bizim kadar gelişmiş,
hatta daha gelişmiş bir dünya dışı formun var olması şart…
İsterseniz bu ayrıntılı konu ile ilgili araştırmalar yapmak için SETI’nin sitesine buradan, Drake Denklemi’ne
buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca, internet üzerinde bu anahtar kelimeler
ile arama yapmanız halinde fazlasıyla sonuç bulabilirsiniz.
Haber Kaynağım :
https://www.webtekno.com/