Yeni
bulunan bir mikrop türünün radyasyonla beslenerek yaşıyor olması, bu
durumun diğer gezegenlerde yaşıyor olması muhtemel canlılar için de
geçerli olabileceği fikrini ortaya çıkardı.
Güney Afrika’daki
bir altın madeninde rastlanan yeni mikrop türü, yaşamın imkânsız
olduğunun düşünüldüğü gezegenlerde aslında hayat olabileceği şeklinde
bir bakış açısı oluşturmakta.
Yerin 2.8 km altında, ışık, oksijen ve karbon gibi yaşam kaynakları olmaksızın yaşayabilen bu yeni tür, hayatta kalmak için yerin altındaki radyoaktif uranyumdan faydalanıyor. İşte bu durum bilim insanlarını, evrenin herhangi başka bir yerinde de radyasyondan, özellikle uzaydaki radyasyon yağmurlarından, beslenen canlılar olabileceği düşüncesine itmiş durumda.
Temelde yeryüzündeki tüm yaşam formları, kullandıkları enerjiyi
belirli birkaç süreç sonucunda elde ediyor. Bitkiler, bakteriler ve kimi
diğer organizmalar, güneş ışığının enerjiye çevrildiği fotosentez süreci ile yaşamlarını sürdürürler.
Güneş ışığının sağladığı enerji kullanılarak, su ve karbon monoksit, daha karmaşık bir molekül yapısına sahip olan hidro karbona
dönüştürülür ve enerji, ihtiyaç olduğunda tekrar parçalanarak
kullanılmak üzere bu şekilde saklanır. İşte hayvanlar ve insanlar da bu
bitki ve bakterilerle beslenerek, onların sakladığı enerji bir bakıma
çalmış olurlar.
Astrobiyolog Dimitra Atri’ye göre; başka
gezegenlerdeki kara canlıları da, tıpkı madende keşfedilen mikrop türü
gibi, fotosentez ya da su olmadan da radyasyon sayesinde hayatta kalıyor
olabilirler.
Üstelik bu radyoaktif materyallerin, yaşadıkları gezegende
bulunması şart da değil. Zira uzayda oluşan süpernovalardan çıkan
kozmik ışınlar, yüksek miktarlarda radyasyon barındırıyor ve evrenin
hemen hemen yerine ulaşıyorlar.
Mars gibi gezegenlerin yüzeyleri, gezegenin sahip olduğu ince
atmosfer tabakasından dolayı bu kozmik ışınlara çok daha duyarlı. Hatta
Mars’ın bir manyetik alanı da bulunmuyor.
Atri’ye göre; kozmik ışınlar
Mars’ın yüzeyine kolaylıkla ulaşabilir ve oradaki küçük bir canlıyı,
barındırdığı enerji ile besleyebilir.
Gelecekte, madende bulunan bu mikrobu laboratuvarına taşımak isteyen
Atri, yapacağı deneyler sayesinde mikrobun Mars’taki ve diğer
gezegenlerdeki kozmik ışınlarla aynı seviyelerde radyasyonla
yaşayabilip-yaşayamayacağını görmek istiyor.
Elde edeceği bu veri, bilim
dünyasına, böyle organizmaların dünya dışında da yaşamlarını
sürdürebilip-sürdüremeyecekleri konusunda oldukça faydalı bir bilgi
sağlamış olacak.
Tercüme : Halil İbrahim Kırelli
http://www.webtekno.com/
http://www.sciencemag.org/