Tanrıların Arabaları'nın yazarı 'uzaylılar'la tanışma zamanını açıkladı

                 Erich von Däniken… Dünya onu dünya dışı yaşam ve antik medeniyetlerle ilgili tartışmalara yol açan iddiaları ile tanıdı. 

“Tanrıların Arabaları” adlı kitabı ile dünya genelinde tanınan Däniken, uzaylıların çok eski çağlarda dünyayı ziyaret ettiğini ve eski ilkel insan kültürlerini teknolojileriyle etkilediğini öne sürüyor.

İngiltere’nin Manchester kentinde düzenlenen UFO & Uyanış Fuarı'na katılan Erich von Däniken, savunduğu fikirler ve ortaya attığı iddialarla ilgili DW Türkçe’den Başak Sezen’e konuştu. 

 
Uzaylılarla 10 yıl içinde tanışacağımızı iddia eden Däniken, "Eminim gelecek 10 yıl içinde. Biliyorsunuz ben dünya dışı canlılar ve antik medeniyetler konusunda uzmanım. Binlerce yıl önce buradaydılar. Bunu kanıtlayabilirim.

Bu geçmiş zamanda, atalarımıza uzun bir gelecekte dönme sözü verdiler ve bu süre artık neredeyse doldu. Döndüklerinde kendilerini bize yavaş yavaş ama insanlığı şoke etmeden sunacaklar" dedi.

Yazar bu tanışmanın sostane mi yoksa düşmanca mı? Olacağı sorusuna ise şu cevabı verdi: "Dostça. Biliyorsunuz geçmişte dünya dışı canlılar atalarımız tarafından tanrı sanıldılar. Atalarımız bazı tanrıların yer yüzüne indiğine inanıyordu. Ama biz "tanrılar" olmadığını biliyoruz.
 
               Sadece tek bir Tanrı var. Binlerce yıl önceki eski yazılar, eski kitaplar hep bize yardım eden tanrılarla dolu. Bize hep yardım ettiler. Bize teknoloji verdiler, edebiyat verdiler, ilk dili verdiler... Yani bizi yok etmeyecekler. Onlar yardımsever canlılar."

Bilim kurgu filmlerinin değişmezi insanoğlu ile uzaylıların karşılaşmaması kuşkusuz biliminde en yoğun mesai harcadığı konuların başında geliyor. 
 
                Geçtiğimiz haftalarda ABD’nin Boston kentinde düzenlenen bir konferansta konuşan NASA’nın önde gelen uzmanlarından Dr. Kevin Hand, "İnsanlık tarihinde ilk kez gerçekten Dünya'nın ötesinde biyolojinin işleyip işlemediğine dair temel soruyu yanıtlamak için görevler oluşturup, dışarı gidebilecek araçlar tasarlayabileceğiz" demişti.

Bu tezi ile ilgili tarih de veren Hand, 2024 veya 2025 yılında son derece etkili keşif görevleri gerçekleştirebileceklerinin altını çizmişti.

Evrende gezegenimize benzeyen 40 milyar gezegen var. Ancak herhangi bir gelişmiş medeniyetin bizimle bağlantı kurması sandığımızdan daha uzun sürebilir. Zira uzaylıların kullandığı dalgaların seyahat mesafesi sandığımızdan daha yavaş olabilir. 

 
            Ayrıca bu dalgalar bizim fark edemeyeceğimiz kompleks bir yapıya sahip olduğu için gözden kaçırıyor da olabiliriz. Zira uzayı 1984'ten beri dinliyoruz ve bu teknolojimiz oldukça ilkel olabilir.

Ayrıca gezegenimizden 32 ışık yılı uzaklıktaki dalgalar henüz bize ulaşmış değil. Evrenin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda bize doğru ilerleyen "ilk merhaba" mesajı hala yolda olabilir.

 
                    Bizim de uzaya 100 yıldan biraz fazla süredir dalga gönderdiğimizi düşünürsek bizim mesajımızın da hala bir medeniyete ulaşamadığını söylemek mümkün. 

En karamsar senaryoya göre, evrende başka yaşamlar arayan tek medeniyet biz olabiliriz. Ya da başka bir gezegendeki yaşam daha biz ulaşamadan kendisini yok etmiş olabilir.
 
                 Gezegenimizin Soğuk Savaş yıllarında nükleer savaş tehdidi altında yaşadığını düşünürsek başka bir medeniyetin benzer bir sebepten yok olması da oldukça muhtemel.

En kötü senaryo ise Hollywood'un en çok işlediği konu olan gelişmiş bir medeniyetin evrendeki diğer uygarlıkları işgal ederek gelişimini sürdürmesi. Bu da bizimle bağlantıya geçmemelerini oldukça mantıklı hale getiriyor.

Haber Kaynağım:

DW Türkçe’den Başak Sezen röportaj yazısı