Dünya Bir Laboratuvar mı?

 
              Kuzey Atacan, çektiği UFO fotoğrafları ile dünya çapında adından söz ettirmiş genç bir UFO araştırmacısı. 

Kurucusu olduğu Orion UFO ve Dünya dışı Varlıkları Araştırma grubunda ortağı Semra Şalvan ile birlikte paylaşımlarda bulunmaktadır. Ekibiyle birçok olay yerine gidip incelemelerde bulunmaktadır. 

Benim UFO’lar konusunda araştırmacı olduğumu, hem yeni hem eski bilgileri didiklediğimi okurlarım bilir. Geçmiş tarih belgelerindeki ve kutsal kitaplardaki UFO olaylarını ve yeni gelişmeleri tekrar tekrar inceleyip yazdım birkaç kez. 

           Dünya üzerindeki insan yaşamına etkileri olduğu konusunda şahsi olarak neredeyse şüphem kalmadı. DNA’mızda payları olduğu konusundaki araştırmalar ile ilgili sıra dışı çalışmaları daha önce uzun bir araştırma dosyası olarak da ele aldım. (Bknz: Kader DNA’nın Neresinde) 

Dünya dışı varlıkların bize etki ve müdahale ettiğine inanmak, benim düşüncem elbette ama bu düşüncemde yalnız olmadığımı da gayet iyi biliyorum. Sadece bize müdahaleleri hangi seviyede ve niyettedir, anlatılanların ne kadarı tam doğrudur, benim için ayrı bir bilinmezlik konusudur…

               Bu konuya bilim ayrı bir gözle, din âlimleri ayrı bir gözle bakıyor hala.  Bazı kişiler İslam’daki Cin olgusunun içinde tavır alıyor. Bütün UFO olaylarının Cinler tarafından yapıldığını iddia edenler, hatta bu konuda ayrıntılı kitap yazanlar var. 

Bir taraftan Uzaydan gelen varlıklardan aldıkları mesajlara kanallık ettiğini söyleyenler ve kitap yazanların da sayısı epeyce fazla.Kimilerine göre gökyüzündeki iki ayrı konsey arasında bir savaş var ve dünya her iki tarafın da etkisi altında kalarak dünya üzerindeki savaşları yaratıyor. 

Bu konuda hazırlanmış çok etkili video filmleri seyredilme rekoru kırıyor. Eski Toltek uygarlığı bilgilerini aktaran Antropolog Carlos Castaneda, onlara yani gökten gelenlere; UÇUCULAR diyor.
 
           Ona göre; kozmosun çok uzaklarından gelen bazı varlıklar bizi etki altında bırakmışlar ve hala onların gözetimi altındayız. Duygularımızın onlar için bir enerji kaynağı olduğunu, duygularımızı yönetmekle onların yemi olmaktan kurtulacağımızı belirtiyor. 

Eski tarihteki gizemli bazı eserler onlar tarafından yeryüzünde inşa edilmiş. Bizim atalarımız ile Uçucular arasında antlaşma yapıldığını, zihnimizin onlar tarafından bize verildiğini, birtakım eylemsel uygulamalar ile ölümden, inorganiklerden ve uçuculardan özgürleşip asıl varoluşumuza ulaşabileceğimizi söylüyor. 

             Yapmamız gereken tek şeyin, uçucular ile atalarımızın yaptığı eski anlaşmayı tanımadığımızı söyleyerek, tek taraflı fesih yetkimizi kullanmak olduğunu belirtiyor. Castaneda, Uçuculardan başka, İnorganik Varlıklar adını verdiği diğer başka varlıkların gerçekliğini de kabul ediyor. 

Castaneda, her iki varlık türünden özgürleşmenin yolları için bir takım yöntemler öneren kitaplar yazmış. Bu yolda gitmeye karar verenlere de “Savaşçı” adını veriyor. Carlos Castaneda, eski bir mitin içinde bazı şifreler olduğunu, eğer bu şifreleri bulmayı başarırsak, insanın bilinmeyen tüm bu varlıklardan kurtulmak için önemli bir yol kat edeceğini iddia ediyor.

Sümer’den Tevrat’a UFO’lar adlı yazımda ele aldığım, Tevrat’taki bazı bölümler, özellikle Ezeikel ile ilgili olanlar benim için ciddi kanıt niteliğindedir. Kimilerine göre rüya olduğu varsayılan ve anlatılan bu bölümler, bugün bazı insanların uzaylılar tarafından kaçırılma hikâyelerine çok benzer yapıdadır.
 
              Katıldığım Uluslararası UFO Konferansında dünya çapında UFO uzmanı olan Jaime Maussan, Tevrat’taki Ezekiel’i kaçıran aracın ve götürüldüğü tapınağın kitaptaki anlatımlarına dayanan üç boyutlu animasyon görüntülerinin yapıldığını ve ortaya resimde görüldüğü gibi bir araç çıktığını söyledi. 

Onun anlatımına göre; aya inen aracın tekerlekleri için uzun süre çalışılmış ama bir türlü çözüm bulunamamıştı ve NASA’ daki Bilim adamına Tevrat’taki bu bilgiler verildikten sonra ay aracının tekerlekleri yapılabilmişti. NASA Bilim adamı önce bu bilgiyi önemsememiş, ama Tevrat’taki tekerleğin tanımının ay aracının teknik sorununu çözmesi ile bu duruma çok şaşırmış.
 
UFO ve Tevrat 

                İncil içindeki bazı bölümler ise Tevrat’taki kadar kesin olmamakla birlikte şüphe uyandırıcıdır benim için.

     Bundan sonra göğün açılmış olduğunu ve orada beyaz bir atın durduğunu gördüm. Ata binmiş olanın adı Sadık ve Gerçek’tir. Adaletle yargılar… 


Gözleri alev alev yanan ateşe benzer. Başında çok sayıda taç vardır ve üzerinde kendisinden başka kimsenin bilmediği bir ad yazılmıştır…’Tanrı’nın Sözü’ adıyla anılır… Kaftanı ve kalçası üzerinde, ‘Kralların Kralı ve rablerin Rabbi’ diye yazılmış bir adı vardı.  (Esinleme 19:11-16).

    Sept gününü izleyen haftanın ilk günü, tan yeri ağarırken, Mecdelli Meryem ile öbür Meryem mezarı görmeye gittiler. Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab ‘bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı.  (Matta 28:1-3)

 
Yine Tevrat’taki bazı bölümler şüphe uyandırıcıdır:

        Ve Musa ile Harun, Nadab ve Abihu, ve İsrail’in ihtiyarlarından yetmiş kişi çıktılar; ve İsrail’in Allah’ını gördüler; ve onun ayakları altında, gök yakuttan tuğla döşeme gibi, aydınlıkça asıl göke benzer bir şey vardı. Ve İsrail oğullarının asilzadelerine dokunmadı ve Allah’ı gördüler ve yiyip içtiler.  (Çıkış 24:9-11)


Üçüncü günün sabahı, gök gürledi, şimşekler çaktı. Dağın üzerinde koyu bir bulut vardı. Derken, çok güçlü bir boru sesi duyuldu. Ordugâhta herkes titremeye başladı. 

              Musa, halkın Allah’la görüşmek üzere ordugâhtan çıkmasına öncülük etti. Dağın eteğinde durdular. Sina Dağı’nın her yanından duman tütüyordu. Çünkü Rab, dağın üstüne ateş içinde inmişti. 

Dağdan ocak dumanı gibi duman çıkıyor, bütün dağ şiddetle sarsılıyordu. Boru sesi gitgide yükselince, Musa konuştu ve Allah, gök gürlemeleriyle onu yanıtladı. Rab, Sina Dağı’nın üzerine indi, Musa’yı dağın tepesine çağırdı. Musa tepeye çıktı. Rab, “Aşağı inip halkı uyar” dedi. “Sakın beni görmek için sınırı geçmesinler, yoksa birçoğu ölür.   (Çıkış, Bap: 19; 1-21)

Ben, durdurulamaz merakım yüzünden tüm kaynakları ve bilgileri mümkün olduğunca tarafsız ele almayı hedefleyen bir niyetle yol almaya devam ediyorum hala. Araştırmacı- Yazar kimliğim içinde tarafsız kalma konusunda sonuna kadar çaba harcamaya da kararlıyım. 

Şu anda ulaşabildiğim tüm kaynaklar arasında çoklu bir prizmanın ortasında duruyor ve hepsini seyrediyorum. Bu çoklu prizmanın yansımalarından birisi ile devam edeceğiz şimdi.

Haber Kaynağım :
https://indigodergisi.com/