Kendinize ait bir gelecek amacı ve programı yaptınız mı? UFO gerçeği ile ilgili neler yapmak istiyorsunuz? Ne kadarını gerçekleştireceksiniz sizce? Kendinize seçtiğiniz misyon nedir UFO konusunda?
Evet, her zaman gelecek ile ilgili alternatif planlarım var. Bunların başında inandığım bir değer ve kendime misyon olarak edindiğim UFO’loji ve dünya dışı varlıklar bilimi alanında güzel, sağlam ve güvenilir bir kariyer edinmek istiyorum.
Çok şöhretli olmak, bu konuda tek uzmanmışım gibi ahkâm kesmek, zengin, varlıklı olmak hiç umurumda değil. Sadece kendimi, bilgiyi paylaşan ve belki çok ilerde dünya dışı bazı zeki yaşam formları ile ilgili bir temas yaşanacağı zaman ilk saflarda koşan bir kişi olarak görmeyi istiyorum.
İlerleyen zamanlarda en az kendim kadar sevdiğim ortağım ve bu konuya tüm varlığıyla gönül vermiş olan Semra Şalvan Cezlan ile bir UFO Araştırma merkezi, bir müze, TV de bir program, bir kitap projesi ve şu an planladığımız ama açıklamak istemediğimiz birçok fikrimiz planımız var.
Kendime seçtiğim misyon; evrende yalnız olmadığımız gerçeğini her yönüyle tüm insanlıkla paylaşmak… İlerde yaşanacak büyük bir temas için öncülük etmek en büyük idealim.
Sıfırdan başladığımız bu yolda ben ve ekibimdeki tüm dostlarım, bizi takip eden herkes, ağır adımlarla ilerleyerek zaten istediğimiz birçok şeye ulaştık.
En başta bizi dinleyen, saygı duyan, anlayan, sahip çıkan güzel insanlardan oluşan, düşünen, merak eden, sorgulayan dostlar kazandık. Sonrasında medya dediğimiz alanda birçok programa katılarak sesimizi ve arkasında durduğumuz değerleri halkımıza duyurduk.
En başta bizi dinleyen, saygı duyan, anlayan, sahip çıkan güzel insanlardan oluşan, düşünen, merak eden, sorgulayan dostlar kazandık. Sonrasında medya dediğimiz alanda birçok programa katılarak sesimizi ve arkasında durduğumuz değerleri halkımıza duyurduk.
Etrafımızda olup biten ve kimseye yaşadıklarını anlatamamış insanlara sadece evrende değil dünyada da yalnız olmadıklarını hissettirdik. Gücümüzün ve imkânlarımızın dâhilinde başladığımız bu gizemli yolculukta bazılarının hayal edemediği yerlere bizim sesimiz ulaştı.
Ve dünya çapında çok kendi alanında uzman olmuş ve UFO’loji ye gönül vermiş sağlam bağlantılar kurduk. Ve UFOloji’nin kimsenin tekelinde olmadığını bazılarına göstermiş olduk.
Ve dünya çapında çok kendi alanında uzman olmuş ve UFO’loji ye gönül vermiş sağlam bağlantılar kurduk. Ve UFOloji’nin kimsenin tekelinde olmadığını bazılarına göstermiş olduk.
Bunların devamını bekleyip yaşayalım görelim demek şuan için yeterli sanırım… Ben ve Semra, azimli ve kararlıyız bu yolda, kısmetse daha çok yapacağımız ve başaracağımız şeyler var. Buna inanıyoruz…
Tevrat’taki Hezeikel bölümünü biliyor musunuz? Bu konuda bize neler söyleyebilirsiniz?
Tabi ki biliyorum. Tevrat’taki Hezekiel bölümü, Hezekiel peygamberin dünya dışı varlıklarla yaşadığı yakın temasların sadece kısacık bir bölümünü kapsamaktadır. Hezekiel 20 yıllık bir süre içerisinde dünya dışı varlıklar ve onların uzay araçlarıyla tam olarak 4 kez karşılaşmıştı.
Bunlardan ilki M.Ö. 592’de 8000 kişiyle birlikte Babil’e sürüldüğü zaman meydana gelmiştir. Hezekiel, yüksek aileler sınıfından gelme büyük bir din adamıydı. Tüm bilgin kişiliğine ve engin bilgisine karşılık bu garip uzay aracıyla olan ilk yakın temasında büyük bir şok yaşamıştır.
İlk temasında daha çok aracın dış yapısından ve işlevlerinden söz etmiştir.
Daha sonra Tel-Aviv yakınlarında araca alındığından ve ufak bir gezintiden sonra tekrar alındığı yere bırakıldığından bahseder. Bu olay bile onu hayretler içinde bırakmaya yetmiştir. (Bölüm: 3, Ayet: 14) yaşanılan bu olay ve detaylı de bu bilgi aktarılmıştır.
İkinci deneyimiyle de bundan birkaç ay sonra karşılaşır. Bu olayı çok kısa bir biçimde anlatmıştır. (Bölüm: 3, Ayet: 22-4)
Üçüncü gözlemi, ilkinden bir yıl kadar sonra olmuştur. (Bölümler: 8-11). Hezekiel bu kısımda görmüş olduğu aracın onarımıyla ilgili bir şeyler anlatmaktadır. Anlatılan bu bölümlerde, helikopter takımlarından birisinin mekanik kollarından biri, ana gövdenin alt kısmındaki kızgın yerden bir şey alarak aracın mürettebatından birine uzatır. (Bölüm: 10, Ayet : 8)
Dördüncü gözlem birinciden yaklaşık 20 yıl kadar sonra gerçekleşmiştir. (Bölüm: 40)
Bu olayda Hezekiel Peygamber uzaylılar tarafından bir tapınak içerisinde gezdirilir. Yaşanmış olan bu olaylar serisinde hiçbir gerçek dışılık olmayıp hepsi mantığa ve bilime uygun referanslardır.
Bu satırları okuyanların bizi daha iyi anlamaları ve olayı kavramaları açısından Hezekiel peygamberin yaşadığı ve Tevrat’ta geçen bazı ayetlerle aktardığı bu deneyimlere şöyle kısaca bir göz atalım isterseniz…
“Yaratıklar şimşek çakar gibi hızla ileri geri gidip geliyorlardı. Bu dört yüzlü yaratıklara bakarken, her birinin yanında, yere değen bir tekerlek gördüm. Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dördü de birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapılışları iç içe girmiş bir tekerlek gibiydi. Hareket edince yaratıkların baktıkları dört yönden birine doğru sağa sola sapmadan ilerliyordu. Tekerleklerin kenarı yüksek ve korkunçtu; hepsi çepeçevre gözlerle doluydu. Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratıklar yerden yükseldikçe, tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu.
Ruhları onları nereye yönlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi. Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor, yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi. Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunç bir şey canlı yaratıkların başları üzerine yayılmıştı. Kubbenin altında kanatlarının biri öbürünün kanatlarına doğru açılmıştı. Her birinin bedenini örten başka iki kanadı vardı. Yaratıklar hareket edince, kanatlarının çıkardığı sesi duydum. Gürül gürül akan suların çağıltısını, her Şeye Gücü yeten ’in sesini, bir ordunun gürültüsünü ansıtıyordu. Durunca kanatlarını indiriyorlardı. Kanatları inik dururken, başları üzerindeki kubbeden bir ses duyuldu. Başları üzerindeki kubbenin üstünde lacivert taşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu. Gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve çevresi göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı. Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşan gökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık. RAB’bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce, yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.”
“Sonra Keruvlar’dan biri aralarındaki ateşe elini uzattı, biraz ateş alıp keten giysili adamın avuçlarına koydu. Adam ateşi alıp oradan ayrıldı. Keruvlar’ın kanatları altında insan eline benzer bir şekil göründü. Baktım, her Keruv’un yanında birer tane olmak üzere dört tekerlek gördüm. Tekerlekler sarı yakut gibi parıldıyordu. Dördü de birbirine benziyor, iç içe girmiş bir tekerleği andırıyordu. Hareket edince Keruvlar’ın baktıkları dört yönden birine doğru, sağa sola dönmeden ilerliyordu. Ön tekerlek nereye yönelirse, öbür tekerlekler de onun ardınca gidiyordu. Keruvlar’ın bedenleri -sırtları, elleri, kanatları- ve dördünün de tekerlekleri çepeçevre gözlerle doluydu. Tekerleklere “Dönen tekerlekler” dendiğini duydum. Her Keruv’un dört yüzü vardı: Birinci yüz öküz yüzüne, ikincisi insan yüzüne, üçüncüsü aslan yüzüne, dördüncüsü kartal yüzüne benziyordu. Keruvlar yukarıya doğru yükseldi. Bunlar daha önce Kevar Irmağı kıyısında gördüğüm canlı yaratıklardı. Keruvlar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyor, Keruvlar yerden yükselmek için kanatlarını açınca, tekerlekler de yanlarından ayrılmıyordu. Keruvlar durduğunda onlar da duruyor, Keruvlar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu.” (Hezeikel Tevrat)
İkinci deneyimiyle de bundan birkaç ay sonra karşılaşır. Bu olayı çok kısa bir biçimde anlatmıştır. (Bölüm: 3, Ayet: 22-4)
Üçüncü gözlemi, ilkinden bir yıl kadar sonra olmuştur. (Bölümler: 8-11). Hezekiel bu kısımda görmüş olduğu aracın onarımıyla ilgili bir şeyler anlatmaktadır. Anlatılan bu bölümlerde, helikopter takımlarından birisinin mekanik kollarından biri, ana gövdenin alt kısmındaki kızgın yerden bir şey alarak aracın mürettebatından birine uzatır. (Bölüm: 10, Ayet : 8)
Dördüncü gözlem birinciden yaklaşık 20 yıl kadar sonra gerçekleşmiştir. (Bölüm: 40)
Bu olayda Hezekiel Peygamber uzaylılar tarafından bir tapınak içerisinde gezdirilir. Yaşanmış olan bu olaylar serisinde hiçbir gerçek dışılık olmayıp hepsi mantığa ve bilime uygun referanslardır.
Bu satırları okuyanların bizi daha iyi anlamaları ve olayı kavramaları açısından Hezekiel peygamberin yaşadığı ve Tevrat’ta geçen bazı ayetlerle aktardığı bu deneyimlere şöyle kısaca bir göz atalım isterseniz…
“Yaratıklar şimşek çakar gibi hızla ileri geri gidip geliyorlardı. Bu dört yüzlü yaratıklara bakarken, her birinin yanında, yere değen bir tekerlek gördüm. Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dördü de birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapılışları iç içe girmiş bir tekerlek gibiydi. Hareket edince yaratıkların baktıkları dört yönden birine doğru sağa sola sapmadan ilerliyordu. Tekerleklerin kenarı yüksek ve korkunçtu; hepsi çepeçevre gözlerle doluydu. Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratıklar yerden yükseldikçe, tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu.
Ruhları onları nereye yönlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi. Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor, yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi. Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunç bir şey canlı yaratıkların başları üzerine yayılmıştı. Kubbenin altında kanatlarının biri öbürünün kanatlarına doğru açılmıştı. Her birinin bedenini örten başka iki kanadı vardı. Yaratıklar hareket edince, kanatlarının çıkardığı sesi duydum. Gürül gürül akan suların çağıltısını, her Şeye Gücü yeten ’in sesini, bir ordunun gürültüsünü ansıtıyordu. Durunca kanatlarını indiriyorlardı. Kanatları inik dururken, başları üzerindeki kubbeden bir ses duyuldu. Başları üzerindeki kubbenin üstünde lacivert taşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu. Gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve çevresi göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı. Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşan gökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık. RAB’bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce, yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.”
“Sonra Keruvlar’dan biri aralarındaki ateşe elini uzattı, biraz ateş alıp keten giysili adamın avuçlarına koydu. Adam ateşi alıp oradan ayrıldı. Keruvlar’ın kanatları altında insan eline benzer bir şekil göründü. Baktım, her Keruv’un yanında birer tane olmak üzere dört tekerlek gördüm. Tekerlekler sarı yakut gibi parıldıyordu. Dördü de birbirine benziyor, iç içe girmiş bir tekerleği andırıyordu. Hareket edince Keruvlar’ın baktıkları dört yönden birine doğru, sağa sola dönmeden ilerliyordu. Ön tekerlek nereye yönelirse, öbür tekerlekler de onun ardınca gidiyordu. Keruvlar’ın bedenleri -sırtları, elleri, kanatları- ve dördünün de tekerlekleri çepeçevre gözlerle doluydu. Tekerleklere “Dönen tekerlekler” dendiğini duydum. Her Keruv’un dört yüzü vardı: Birinci yüz öküz yüzüne, ikincisi insan yüzüne, üçüncüsü aslan yüzüne, dördüncüsü kartal yüzüne benziyordu. Keruvlar yukarıya doğru yükseldi. Bunlar daha önce Kevar Irmağı kıyısında gördüğüm canlı yaratıklardı. Keruvlar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyor, Keruvlar yerden yükselmek için kanatlarını açınca, tekerlekler de yanlarından ayrılmıyordu. Keruvlar durduğunda onlar da duruyor, Keruvlar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu.” (Hezeikel Tevrat)
Yukarıda vermiş olduğum bu örnekler tamamen Tevrat’tan alınmış, Hezekiel peygamberin yaşadığı yakın temasların sadece kısacık bir bölümünü kapsamaktadır. Tüm örneklere yer verecek olursak emin olun bir kitabı sadece bu konuya ayırmam gerekecektir.
Diğer yaşanılanları merak edenlerin bir Tevrat alıp okumaları çok daha yararlı olacaktır. Burada aktarmaya çalıştığım düşünceler tamamen bana ait olup okuyucunun yorumuna göre değerlendirilecek örneklerdir. Kimsenin inancına saygısızlık etmeyi istemeyiz. Yorum yine sizlere ait…
Diğer yaşanılanları merak edenlerin bir Tevrat alıp okumaları çok daha yararlı olacaktır. Burada aktarmaya çalıştığım düşünceler tamamen bana ait olup okuyucunun yorumuna göre değerlendirilecek örneklerdir. Kimsenin inancına saygısızlık etmeyi istemeyiz. Yorum yine sizlere ait…
Hezekiel peygamberin anlattığı bu sıra dışı deneyimleri inceleyen en önemli bilim adamlarından birisi de aslen Avustralyalı bir araştırmacı olan Mühendis Josep F. Blumrich, çeşitli icatlarla ilgili birçok patentin sahibi bir kişi. Çalışma hayatının bir kısmını NASA’da Marshall Uzay Uçuşu Merkezinde geçirmiştir.
Skylab Uzay İstasyonuyla ilgili olarak, Satürn-5 planlarının gerçekleştirilmesinde görev almıştır. Emekliliğinden sonra ki tüm zamanını ise Eski çağlarda yaşamış dünya dışı etkileri araştırmaya adamış çok önemli bir bilim adamıdır.
Bu konuyla ilgili çalışmalarının bütününü Almanca ve İngilizce olarak yayınlanmış olan “Hezekiel’in Uzay Araçları” adı altındaki kitabında yer vermiştir. Joseph F. Blumrich’in uzun yıllar süren araştırmaları sonucunda Hezekiel peygamberin gözlemlediği uçan araçlarla ilgili şu sonuçları çıkarmıştır:
“… Çağlayan su gürültüsü, Tanrı’nın sesi, Ordu velvelesi ” Benzeri benzetmeler itme gücü en az 70.000 beygir gücü olan bir aracı tarif etmektedir.
Özgül İtiş : I = 2080 (Saniyede)
Aracın Ağırlığı : Wsp = 63300 Kg
Dönüş İtme Gücü : W = 36700 Kg
Gövde Çapı : D = 18 Metre
Motor Çapı : Dr = 18 Metre
Motor Gücü : N = 70000 Beygir gücü
Haber Kaynağım :
https://indigodergisi.com/
“… Çağlayan su gürültüsü, Tanrı’nın sesi, Ordu velvelesi ” Benzeri benzetmeler itme gücü en az 70.000 beygir gücü olan bir aracı tarif etmektedir.
Özgül İtiş : I = 2080 (Saniyede)
Aracın Ağırlığı : Wsp = 63300 Kg
Dönüş İtme Gücü : W = 36700 Kg
Gövde Çapı : D = 18 Metre
Motor Çapı : Dr = 18 Metre
Motor Gücü : N = 70000 Beygir gücü
Haber Kaynağım :
https://indigodergisi.com/